1 Ocak 2015 Perşembe

V. MURAT




V. MURAT

Otuz Üçüncü Osmanlı Sultânı



Babası: Abdülmecit 
Annesi: Şevkefza Sultan
Doğum Târihi: 8 Şubat 1830
Vefât Târihi: 4 Nisan 1876
Saltanat Müddeti: 30 Mayıs 1876 - 31 Ağustos 1876
Türbesi: İstanbul’dadır.


Sultan Murat 21 Eylül 1840'ta İstanbul'da, Çırağan Sarayı'nda doğdu. Pâdişah Abdülmecit ile Şevkefza Kadınefendi'nin büyük oğullarıydı. Babası Pâdişah Abdülmecit tarafından çok sevilmekte ve bu nedenle onun tarafından velîaht îlan edilmek istenmekteydi.


Öğrenim Hayâtı

Babasının ilk erkek evlâdı olması dolayısıyla öğrenimi ve eğitimine büyük özen gösterilen V. Murat, döneminin en ünlü bilginlerinden Doğu kültürü ve fen alanında ders aldı. Önce Ethem Paşa'dan, sonra ise Kemal Paşa ile Gardet adlı bir Fransız’dan ders alarak 14 yaşında öğrenmeye başladığı Fransızcasını ilerletti. Mızıka-yı Hümâyun Komutanı Guatelli Paşa ve Augusto Lombardi adlı bir diğer İtalyan’dan aldığı piyano dersleriyle mûsıkî alanında ilerleme kaydetti ve kendi kendine birçok şarkı besteledi.


Velîahtlık Dönemi

Sultan Abdülaziz ile berâber çıktığı Avrupa seyahati sırasında Avrupa'yı yakından görüp hayran kalmış, bu gezi sırasında İngiltere'de tanıştığı Galler Prensi (sonradan İngiltere Kralı olan VII. Edward) ile yakın bir dostluk kurmuştu. Mason olan tek Osmanlı Pâdişâhıdır, Masonlukta 18. dereceye kadar yükselmiştir. Amcasının tanıdığı serbestlik sâyesinde, Kurbağalıdere’deki köşkünde âilesi ve maiyyeti ile birlikte rahat bir hayat yaşadı.


Tahta Çıkış ve Hükümdarlığı

Sultan V. Murat, tahttan indirilen Sultan Abdülaziz'in yerine 30 Mayıs 1876'da pâdişah oldu. Cülus ve biat târihinin kararlaştırılan günden bir gün önceye alındığı kendisine bildirilmediği için dâiresine gelen askerler tarafından tutuklanacağı vehmine kapılarak depresyona girdi. Serasker Hüseyin Avni Paşa'nın arabasına binerken paşa arabadan inmeyerek büyük bir protokol rezâletine imzâ atmakla berâber, belinden çıkardığı silâhı korku içindeki V. Murat'a uzatmış ve korkusu bir kat daha artmıştır. Rıhtımdan saltanat kayığına bindirileceği sırada denizin fırtınadan dolayı kabarması üzerine korkuya kapılarak binmek istememiş, müdâhale edilerek bindirilmiş, Sarayburnu'na geçilerek bir arabayla Beyazıt'taki seraskerlik binâsına gidilerek orada biat törenine başlanmıştır. Sultan Abdülaziz'in Topkapı Sarayı'na nakledildiği haberi gelince acele ile Dolmabahçe Sarayı'na gidilerek törene orada devam edilmiştir.

Kısa süre içinde yaşadığı olayların etkisiyle artan korkusu yüzünden, törenin kısa kesilmesi kararlaştırılmış, toplu hâlde huzûra alınan gayrimüslim cemâat rûhânîleri kendilerine mahsus kıyâfetleriyle üzerine yürüyünce kaçmaya çalışmıştır. Seraskerlikte ve saraydaki tören sırasında geleneksel taht Topkapı Sarayı'ndan getirilememiş ve atalarının tahtına oturamamıştır. Pâdişahların törenle Cuma namazına gittikleri Cuma Selâmlığı sırasında kendini sarayın havuzuna atmaya çalışması yüzünden bu törene bir daha cesâret edilememiş, daha da önemlisi saltanâtının meşrûiyetinin tasdîki anlamına gelen kılıç alayı yapılamamıştır.

Birkaç gün sonra Sultan Abdülaziz'in ölüm haberinin gelmesi ve ardından Hüseyin Avni Paşa'nın Çerkes Hasan adlı genç subay tarafından öldürülmesi olayları üzerine kendini tamâmen kaybederek yatağında gözleri havaya dikilmiş hâlde hareketsiz kalakalmıştır. Husûsî doktoru olan Dr. Napolyon’un bir küvetin içine yatırarak elli sülük ile kan almak gibi son derece hatâlı tedâvî yöntemleriyle durumu daha da fenâlaşmış ve âdetâ kendisinden ümit kesilmişti. Bu durumda kendisinden umdukları ümitlerin suya düştüğü kanaatine varan devlet adamlarının kararıyla 93 gün kaldığı Osmanlı tahtından 31 Ağustos 1876 târihinde indirildi.


Sonraki Yaşamı

II. Abdülhamit tarafından Çırağan Sarayı'nda âilesi ile birlikte zorunlu ikâmete mecbur edildi. Akıl sağlığı bir süre sonra düzeldi. İki yıl sonra Ali Suavi Vakâsı patlak verince âilesiyle berâber Çırağan’ın bugün Beşiktaş Anadolu Lisesi olarak kullanılan harem binâsına nakledildi. Bu olaya kadar tanınan birtakım serbestlikler tamâmen kaldırılmış ve eski pâdişah âilesi ile berâber pek çok mahrûmiyetlere mâruz kalmıştır. Akıl sağlığına tekrar kavuştuğu yönündeki söylentilerin maiyyetindeki bâzı kalfalar tarafından ortalığa yayılması bu tedbirlerin alınmasında etkili olmuştur. Çırağan'ın dışarı ile tamâmen irtibâtının kesilmesi ve sıkı bir tarassut altına alınması bu dönemdedir. Âilesi ve maiyyetindekilerle berâber kalabalık bir grubu oluşturmuşlar ve bu zümreye "Çırağanlılar" adı verilmiştir. Günlerini piyano çalarak, torunlarına ithâf ettiği besteler yaparak ve onların müzik yönünde eğitimleriyle ilgilenerek geçirdi. 28 yıl süren bu uzun mahrûmiyet yıllarında âilesi genişlemekle berâber kayıplar da yaşanmıştır. Çırağan yıllarında iki kızı, sekiz torunu ve Şehzâde Ahmed Nihat Efendi'nin oğlu olan torun çocuğu Şehzâde Ali Vasıb Efendi dünyâya gelmişlerdir (1903). Bununla berâber Fehime Sultan’ın annesi Meyliservet Kadınefendi, kızı Aliye Sultan, torunu Celîle Sultan, Selâhaddîn Efendi'nin ölü doğan iki oğlu ve üç gelini vefât etmiş bu kayıplar eski pâdişâhı derinden sarsmıştır. Özellikle büyük bir sevgiyle bağlı olduğu annesi Şevkefza Vâlide Sultan'ın vefâtından sonra günlerce kimseyle görüşmemiş, yemek yemeği bile reddederek kederini uzun zaman yaşamış, eski günlerindeki hayâta bağlı hâlinden eser kalmamıştır. Kızı Hadice Sultan'ın, II. Abdülhamit'in dâmatlarından Kemâleddîn Paşa ile giriştiği bir gönül ilişkisinin açığa çıkması üzerine şeker hastalığına yakalanmış ve bu rahatsızlığına eşlik eden kanlı basurun da etkisiyle 29 Ağustos 1904'te vefât etmiştir. Sultan II.  Abdülhamit tarafından sessiz sedâsız ve gösterişsiz şekilde Yeni Câmi türbesinde annesinin yanına defnedilmesi emredildi. Cenâzesi Topkapı Sarayı'na nakledilmiş, pâdişahlara mahsus şekilde Hırka-i Saâdet Dâiresi'nde gasledilerek teçhiz ve tekfini yapıldıktan sonra cenâze namazı için Sirkeci'ye getirilmiştir. Burada halkın dikkatini çekmemek ve herhangi bir taşkınlığı engellemek için askerî birlikler kordon oluşturarak sıkı tedbir almalarına rağmen, bâzı gruplar kordonu aşarak tabuta ulaşmışlar ve eski pâdişâha duydukları saygıyı göstermişlerdir. Yeni Câmi Turhan Vâlide Sultan Türbesi'ne ek olarak inşâ edilen Cedid Havâtin Türbesi'nde annesinin yanına defnedildi.


Kişiliği ve Özle Hayâtı

Çocukluğunda iyi bir eğitim alan Sultan V. Murat, iyi derecede Fransızca öğrendi. Okumaya ve edebiyâta oldukça düşkündü. Fırsat buldukça Fransa'dan getirttiği kitapları, yabancı gazeteleri uzun uzun okur, velîahtlık döneminde Ziyâ Paşa, Nâmık Kemal gibi o devrin birçok şâiri ile sohbetlerde bulunurdu. Müziğe de meraklı olan Sultan V. Murat, hem piyano çalar hem de Batı müziği dalında besteler yapardı. Schottich ve Valse bilinen eserleridir. Sultan Vahideddin'in deyişiyle; "Birâderi (V. Murat'ı) terâzinin bir tarafına, biz diğer yedi birâderi öbür tarafına koysalar birâder ağır basardı." dediği kaynaklarda belirtilmiştir. Âilesine ve maiyyetine karşı son derece kibar muâmelede bulunan, gerçek nezâket sâhibi, hassas bir duygu yapısına sâhip, hitâbeti ve davranışları ile çevresindeki kişileri etkileyebilen değerli bir kişilik yapısına sâhipti.



Eşleri

Eleron Mevhibe Başkadınefendi (1835-1936)
Reftarıdil Kadınefendi (1838-1936)'den: Şehzâde Mehmed Selâhaddîn Efendi
Şâyân Kadınefendi (1853-1945)'den: Hadice Sultan (1870-1938). (İlk evliliği Ali Vasıf Paşa (ö.1918) iledir. Bu evlilikten Ayşe Hanımsultan dünyâya gelmiştir. İkinci eşi Rauf Hayreddîn Beyefendi'dir. Çocukları: Hayrî Beyefendi, Selma Hanımsultan (1914-1941). Kenize Murad'ın annesidir.)
Meyliservet Kadınefendi (1854-91)'den: Fehime Sultan (1875-1929). (İlk eşi Ali Gâlip Paşa (1871-1950)’dır. İkinci evliliğini Mahmut Behçet Bey ile yapmıştır. Çocuksuzdur.)
Resan Hanımefendi (1860-1910)'den: Fatma Sultan (1879-1932). (Eşi Mahmut Refik İris (1887-1952)'dir.


Diğer Eşleri

Cevherriz Hanımefendi, Nevdür Hanımefendi, Remişnaz Hanımefendi ve Filizten Hanımefendi.


Çocukları

Ayşe Hadice Hanımefendi (1909-1968), Mehmed Ali Beyefendi (1909-1981), Celâleddîn İris (1916-1997) , Aliye Sultan (1880-1903).


Dönemin Sadrâzamı



Mütercim Mehmed Rüşdi Paşa: (1859-1860), (1866-1867), (1872-1873), (1876-1876), (1878-1878)







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum yapabilirsiniz.